Eminönü Tarihi


Tarihi Yarımada Eminönü


Mısır Çarşısı'nın çevresi de ilginçtir. Parkın bulunduğu yanda ötücü kuşların, papağan çeşitlerin-
Bitlis'in otlu peyniri Konya'nın Tulumu, Kayseri'nin Kvşgönü poslrması ve Bahorafın eva  örlüsü Mısır Carşısı'nde buluşur.
Sülük gibi hâlâ şifa niyetine kullanılan hayvanların ve saksılarınız ya da bahçeleriniz için çiçek, meyve fideleri, tohumlar ve bahçe aletlerinin satıldığı renkli bir çarşı yer alır. Kader çeken tavşan ve güvercinlerle, “her derde deva” kökler, yumrular satana da rastlarsınız. Çarşının arka kapısından çıkıp yokuşa vurursanız bir sürü ithal malın satıldığı Tahtakale'ye ulaşırsınız. Havana bürosundan parfüme, fotoğraf makinasından radyoya çok şey bulabilirsiniz. Bu yöredeki işhanları da ilginçtir. Her birinin ürün ağırlığı vardır. Yüzlerce saatçi bir handa, radyocular ötekinde, çuvalcılar bir başkasında, uzayıp gider liste. Dövizin yasaklı olduğu dönemde döviz ticaretinin merkezi de burasıydı. Bugün de Kapalıçarşı ve çevresiyle birlikte döviz ve altın piyasasındaki önemini koruyor. İş saatlerinde ana baba günü olan bölge akşam saatleriyle birlikte hızla ıssızlığa terkedilir. Öylesine ıssızlaşır ki, geceleri ara sokaklarda dolaşmak ürkütücüdür. Kapalıçarşı'ya ve altındaki Mahmutpaşa'ya yukarıdan, Beyazıt tarafından girmeli. Eminönü-Sirkeci tarafında daha görülecek, uğranacak yerler var. Mısır Çarşısı'nın batı yanı İstanbul'un en büyük balık pazarlarından biridir.
Eski yıllarda Eminönü çevresi İstanbul'un iş merkezi olduğu için çok sayıda iyi lokanta vardı. İş merkezi Mecidiyeköy-Levent hattına kayınca lokantalar da azaldı. Ama Konyalı (Sirkeci Garı'nın karşısında ve sokağın içinde iki ayrı bölüm, asıl lokanta ise Topkapı Sarayı içerisinde), kebap severler için balık pazarının yan sokağında Kebapçı Hamdi ve Eminönü-Sirkeci kavşağında Borsa gibi iyi lokantalar hala yaş Balık , balıka meyhaneleri, kahvesi ve Kahvenin nargile füyakileri ve “köprünlir çocukları" ile tam 80 yıl İstanbul'un “iti yakasını Biraraya geliren” Galafa Köprüsü bir zamanlar İşte böyleydi Galata Köprüsünden baktığımız cami tam 332 yaşında ama adi Yeni Cami. Tariki bu kadar zengir Bir kentte 332 yılın ne hükmü olur ki!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞanlıUrfa'da Arkeoloji ve Tarih Turizmi

Villa Çetin Bey

GELİBOLU