Tarihi Ayasofya Camii


TARİHİ AYASOFYA CAMİİ

Kilise mi, cami mi olması gerektiği belli kesimlerce tartışıldıktan sonra resmen müze olan Ayasofya MS. 532-537 yılları arasında İmparator İustinianos tarafından yaptırıldı. Matematikçi Anthemius ve mimar, kent plancısı ve geometrici İsidoros'un eseri zamanında dünyanın en büyük kilisesiydi. O zamandan günümüze kadar Ayasofya'dan daha büyük yalnızca üç kilise yapılmıştır dünyada. Kilisenin yüzölçümü 7570 metrekaredir. En önemli yanı olan devasa kubbesi yerden 55.60, çapı ise 31-32 metredir. (Onarımlarda tam daire özelliğini yitirdiği için böyle.) Kilise yapıldıktan sonra bir kısmı depremde çöktü ve İsidorus'un yeğeni ve adaşı İsidorus kubbe kasnağını yükselterek ağırlığı azalttı. Daha sonraları yapılan ve dışarıdan kiliseyi destekleyen duvarların bu mimari harikaya pek yakışmadığını göreceksiniz. Mimari açıdan en önemli yanı kubbenin yanına yapılan iki yarım kubbe ile ana mekanın genişletilmesidir.

ayasofya camii

Ayasofya sadece bir “yapı” değildir. 7500 yıla yakın zamandır İstanbul''u süslüyor.
Ayasofya islam mimarisini, bu arada Mimar Sinan'ı çok etkilemiştir. Sinan'ın uzun süre Ayasofya'yla içsel bir hesaplaşma yaptığını, gizliden gizliye yarıştığını söyleyebiliriz. Onu geçebilecek ustalığa eriştiğinde ise böyle bir sorunu kalmamıştı bu büyük ustanın. Türkler'in İstanbul'u almasından önce 916 yıl Patriklik kilisesi olarak kullanılan Ayasofya fetihten sonra camiye çevrildi. Resimlerin, mozaiklerin üzeri badana ile kapatıldı (bu işlem koruyucu bir işlev gördü), mihrap ve minber eklendi. Zamanla etrafına dört minare eklendi.
Ayasofya Türkler için de hep önemli bir ibadethane oldu. Mustafa, Deli İbrahim, II. Selim, II. Murat ve III. Ahmet'in güzel türbelerinin buraya yapılması bu önemi göstermeye yeter.
Ayasofya ile Sultanahmet Camisi arasında bir Sinan eseri olan Haseki Hürrem Hamamı var. Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümleri olan ve “çifte hamam” denilen türden hamamda halı kilim satıcıları  icrai sanat eyliyorlar günümüzde.

SULTANAHMET CAMİSİ

Bu konulara biraz ilgisi olanların hemen fark edeceği bir özelliği altı minareli oluşudur Sultan Ahmet Camisinin. 1609-1616 arasında 14 yaşında tahta çıkan 1. Ahmet tarafından Sinan ekolünden gelen mimar Mehmet Ağa'ya yaptırıldı. İznik çiniciliğinin parlak döneminin çok güzel çinileriyle süslüdür. 

sultan ahmet camii

Çinilerinden ötürü “Mavi Cami” de denilmektedir. Eserin bir ilginç yönü de dünyadaki altı minareli tek cami olmasıdır. Bu arada Osmanlı'da çok minareli cami yaptırma ayrıcalığı yalnızca Sultanlar ve ailelerine ait olduğunu hatırlatalım.

HİPODROM VE ÇEVRESİ

480 X 117 Metre boyutlarında yüz bir kişi alan dev Hipodrom sporeğlence alanıydı. Osmanlılar döneminde de cirit oynanıyordu. 

tarihi hipodrom

Alanın bir ucunda Mısır'dan getirilen Dikilitaş durmaktadır. Diğer bir anıt ise Delphi Apollon Tapınağı'ndan getirilen üç yılanın.dolandığı Burmalı Sütun'dur. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ŞanlıUrfa'da Arkeoloji ve Tarih Turizmi

Villa Çetin Bey

Villa Armoni