GELİBOLU

GELİBOLU

Gelibolu Yarımadası boyunca Türk şehitleri ve yabancı askerlerin anısına yapılmış başka anıtlar ve Avustralya (Anzak), İngiliz ve yeni Zelanda şehitlikleri de bulunmaktadır. Burada savaşan ve çok sayıda can yitiren Anzak askerlerinin çocukları ve savaştan sağ kurtulanlar her yıl ziyarete gelmektedirler. 25 Nisan Anzak Günü olarak ilan edilmiştir. Milli Park olan Gelibolu 33 bin hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Savaşın anıları ve izleri ile dolu alan yakın Türkiye tarihi için çok önemlidir. Çanakkale'den vapurla veya dolmuş motorları ile ( Motorlar otomobil de alıyorlar) Kilitbahir'e kolayca ulaşım sağlanıyor. İngiliz Limanı'na bakan tepede bulunan Çanakkale Savaşları Müzesi'ne de mutlaka zaman ayrılmalı. Çanakkale Şehitliği, ilk kara çıkartmasını göğüsleyen ve tümüyle şehit olan 57. Alay'ın Şehitliği, Atatürk Siperde Anıtı, Mustafa Kemal'in saatinin parçalandığı Conkbayırı'ndaki Atatürk Anıtı, Seyit Onbaşı Anıtı, Conkbayırı Anıt Kitabeleri, Atatürk Evi Müzesi, Mehmet Çavuş Anıtı, Mehmetçik Anıtı, Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitiliği, savaş siperleri, Bigalı Köyü'ndeki Mustafa Kemal'in Karargahı Milli Park içinde ve geniş bir alanda görülebilecek yerlerdir. Kabatepe'de bulunan Tanıtım Merkezi'nden ayrıntılı bilgi almak mümkün. Milli Park çok büyük bir alana yayıldığı ve görülecek çok yer olduğu için Çanakkale'den tur düzenleyen seyahat acentaları ile gezmeniz daha kolay olabilir. Kendiniz geziyorsanız ve hele çocuklar varsa yanınıza yiyecek bir şeyler ve su almanızda yarar var. Bölgede yapacağınız gezide, sadece yarım milyon insanın öldüğü savaşın acı izlerini değil geçen yıl çıkan orman yangınının acı veren küllerini de göreceksiniz. Büyük bir savaşın yokedemediği ormanları bir yangının nasıl silip süpürdüğünü ibretle seyredin. Çanakkale Boğazı Marmara çevresinde egemenlik kuran bütün uygarlıkların önem verdiği bir stratejik yer olduğu için iki yakasına tarih boyunca bir çok kale kurulmuştur. En dar yeri 1250, en geniş yeri 8000 metre olan Boğaz'da Çanakkale'nin tam karşısında bulunan Kilitbahir Kalesi Fatih Sultan döneminde yapılmıştı. Çanak Kalesi ise tam şimdi şehrin bulunduğu yerdeydi. Şehrin adı da bu kaleden geliyor.

Çanakkale bu zengin tarihin yanında bir de zengin doğa sunuyor. Çok rüzgar alan sahilleri özellikle windsurf meraklıları için ideal. İl merkezine 12 km. uzaklıktaki Güzelyalı sahilleri denize girmek için en uygun yöre. Çok sıcak mevsimde bile esintisi ile bunaltıcı sıcaklardan rahatsız olmazsınız. Akıntılı bir deniz olduğu için suyu biraz soğukçadır. Bu nedenle deniz için mevda sadece bir nöbetçi asker bırakırlar. Troyalılar kapıyı açıp tahta atı surların içine, kente alırlar. Kentlerini kahramanca korumanın sevinci ile eğlenceler düzenlerler. Şarap su gibi akar, herkes iyice içip yorgunluğun etkisiyle de bir kenarda sızınca tahta atın içine önceden saklanmış olan Akha askerleri çıkıp şehrin kapılarını açarlar. Gecenin karanlığından yararlanıp sessizce geri dönen gemilerdeki askerler kolayca kenti ele geçirirler. Bu gün orada gördüğünüz at Akhalıların atı değil elbette, Sonradan yapılıp buraya konuldu.

TAHTA ATIN GİZLEDİĞİ..

Troya'yı kuşatan Akhalılar yıllarca süren savaşa rağmen kenti bir türlü düşüremeyince Tanrılardan yardım isterler. Tanrılar da bir hile önerirler. Dev bir tahta at yapılacak, içine askerler yerleştirilecek, savaştan vazgeçilmiş gibi yapılarak gemiler denize açılacaktır. Tahta at ise “armağan” olarak Troyalılara bırakılacaktır. Akhalılar gemilerine binip denize açılırlar. Tahta atın başına